Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, "zam gibi zam"mın refah payının verilmesiyle mümkün olduğunu açıkladı.

Talip Geylan, gerçekleştirdiği ziyaretlerde, öğretmenlik mesleğine yasal bir statü kazandıran, mesleğin saygınlığını, itibarını artıran, koruyan, geliştiren bir Öğretmenlik Meslek Kanunu talebiyle, süreci başından beri desteklediklerini belirtti.

Başkan Geylan,  “657 sayılı Kanundan kazanılan haklarımız baki kalması kaydıyla ÖMK’yı destekliyoruz. Türk Eğitim Sen olarak ÖMK’nın çıkarılacağının kamuoyuna ifşa edildiği 23 Ekim 2018’den teklifin TBMM’ye sunulduğu 31 Aralık 2021 tarihine kadar, meslek kanunu ile ilgili bir sendikanın yapması gereken ne varsa yaptık. Çalıştay ve toplantılarla talep ve görüşlerimizi kamuoyu ve muhataplarıyla paylaştık, afiş ve broşürler hazırlayarak meslektaşlarımızı bilgilendirdik, sosyal medya kampanyaları düzenledik, sayısını hatırlayamayacağımız kadar çok basın açıklaması yaptık. TV programına katıldık. TBMM safhasında da iki genel başkan yardımcımız vasıtasıyla komisyonlarda öğretmenlerin haklı taleplerini en üst düzeyde ve en net şekilde ifade ettik. Şundan herkes emin olsun ki, sendikamız ÖMK sürecinde bir gününü dahi boş geçirmedi.” şeklinde konuştu.

Öğretmen yetiştirme kurumları Eğitim Fakülteleridir

Milli Eğitim Akademisi hakkında görüşlerini de belirten Geylan, “Milli Eğitim Akademisi kuruldu. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri hizmet içi eğitimler ve yönetici eğitimleri  buradan yürütülecek. 30 ilde Milli Eğitim Akademisi kurulacak. Ama bizim eleştirdiğimiz konu; öğretmenler adayları KPSS’ ye girecek, atama hakkı kazanacaklar, bu yetmeyecek bir yıl süre ile akademik eğitim alacak. Bu durumu doğru bulmuyoruz. Öğretmen yetiştirme kurumları Eğitim Fakülteleridir. Dolayısıyla akademi bu yönüyle revize edilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

 "Zam gibi zam” refah payının verilmesi ile olur."

Kocaeli'de ikinci dönem yeni okul açılışıyla başladı Kocaeli'de ikinci dönem yeni okul açılışıyla başladı

Geylan, “Türkiye Kamu Sen olarak 2025 yılı bütçesinden taleplerimizi ilettik.  Enflasyon farkı hariç tutulduğunda 2025 yılında memur maaşlarına %6+%5; kümülatif %11,3 yapılacak. 2025 yılı için kamu alacaklarına %43,93 oranında zam yapılması, Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisinin %21 civarında olması, Orta Vadeli Program (OVP)’da enflasyon oranının %17,5 olarak tahmin edilmesi ve bu süreçte ekonominin de %4 büyüyeceğinin öngörülmesi dikkate alındığında, memur maaşlarına yapılacak %6+%5 oranında zam yapılması doğru değildir. Hükümet Ocak ayı zamlarını yaparken refah payı uygulamasını kalıcı şekilde hayata geçirmelidir. Her zaman söylüyoruz, enflasyon farkı kadar zam sıfır zam demektir. Gerçek zam büyüyen ekonomiden, artan milli gelirden hak ettiğini kamu çalışanlarının ve emeklilerin de almasıdır. Yapılması gereken; enflasyon farkı üzerine refah payının verilmesi ve enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılmasıdır.” diye konuştu.