657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesine göre, disiplin cezalarına karşı memurların yargı yoluna başvurulabilecekleri mümkün olup, 127'nci maddesinin son fıkrasına göre disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet 2 yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Kanunun 127'nci maddesinde biri soruşturma zamanaşımı, diğeri ceza zamanaşımı olmak üzere iki zamanaşımı durumu düzenlenmiştir. Bu süreler, hak düşürücü süre olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında 1 ay içinde disiplin soruşturmasına, memurluktan çıkarma cezasında 6 ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar (Soruşturma-Kovuşturma Zamanaşımı: Fiilin öğrenildiği tarihten başlamaktadır). Hangi disiplin cezası olursa olsun disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet 2 yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar (Ceza Zamanaşımı: Fiilin işlendiği tarihten itibaren başlamaktadır).
657 sayılı Kanunda disipline ilişkin zamanaşımı sürelerinin kesilmesini veya durdurulmasını içeren bir düzenleme olmadığı gibi bu konuda başka bir mevzuata atıf ta yapılmamıştır.
657 sayılı Kanunda yer alan disipline ilişkin zamanaşımı süreleri, idarenin disiplin suçundan haberdar olduğu tarihten ilk defa disiplin cezası verilmesine kadar olan tarihe kadar geçerlidir.
Zamanaşımı sürelerine uyularak verilen disiplin cezalarına karşı açılan davalarda, ceza verme yetkisi zamanaşımı süresi olan 2 yıl sonrasında yargı mercilerince iptal kararı verilmesi ve bu kararın gerekçesinin idareye yeni bir disiplin işlemi tesis etme yetkisi tanıması halinde, idarenin yeni bir disiplin işlemi tesis etmesi aşamasında söz konusu zamanaşımı süreleri elbette öne sürülemez.
İdarenin disiplin cezasına ilişkin yargı mercilerince verilen kararı en geç 30 gün içinde yerine getirmesi mecburidir. Yargı kararının idareye tebliği itibariyle yetkili disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunun ceza zamanaşımı süresini gözetmeksizin en geç 30 gün içinde yeni bir disiplin işlemi tesis etmesi veya disiplin cezasını kaldırması gerekmektedir.
Danıştay Sekizinci Dairesinin kararında (T: 07.10.1996, E: 1996/3070, K: 1996/2443); bu nedenle, davacıya 14.03.1993 tarihinde işlediği iddia edilen disiplin suçu nedeniyle bu tarihinden itibaren 2 yıl içinde verilen 16.11.1993 tarihli disiplin cezasının, ... İdare Mahkemesinin . gün ve . sayılı kararıyla savunma alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği gerekçesiyle iptal edilmesi üzerine, idarece iptal kararı gereği yerine getirilip savunma eksikliği giderilerek aynı konuda yeniden tesis edilen 16.11.1995 tarihli işlemin ceza verme zamanaşımına uğraması söz konusu olmadığından idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Danıştay Onuncu Dairenin kararında (T: 12.10.989, E: 1989/2299, K: 1989/1735); idarelerin, 2670 sayılı Yasayla saptanmış olan zamanaşımı süreleri dışında disiplin cezası vermeleri mümkün değildir. Ancak ilgili idarenin süresi içinde disiplin cezası vermesiyle zamanaşımı süresinin kesileceği açık olup, böyle bir durumda disiplin cezasının idari yargı yerince aynı konuda yeniden işlem tesisini gerektirecek biçimde iptali üzerine, zamanaşımı süresinin yeniden işletilmesi olanaksız bulunmaktadır. İdari Yargı yerince şekil unsurundaki sakatlık nedeniyle bir idari işlemin iptali üzerine, idare tarafından, şekil eksikliği giderilip aynı konuda yeniden işlem tesisi yoluna gidilmesi her zaman mümkündür.